26 Eylül 2010 Pazar

Ben Bir Tespit Yaptım!!

Evet! Enerjimi emen bir pazar gününün daha sonuna gelmiş bulunuyoruz sevgili arkadaşlar..Pazar günleri sadece enerjimi tüketiyor? Hayır! Beraberinde bütün yaratıcılığımı da alıp götürüyor..Huzursuz bir karın ağrısı sanki! Şimdi pazar günü buhranından sizleri azıcık uzaklaştırıp  İstanbul'a gelen İngiliz turistin fantastik dünyasına götüreceğim! İşte İngiliz dostumuzun gözünden İstanbul :))

< Şehirde cazdan metale ve alaturkaya kadar her türlü müziğin dinlenebileceğ i barlar var. Kentin en ünlü gece kulübü ise Reina.

 < Yüksek sınıf bir eğlence mekanı olan Reina'ya  ulaşmak bir kabus! Türkler inanılmaz bir saldırganlıkla araba kullanıyor ve özellikle bu mekanın bulunduğu hatta trafik insanı çileden çıkarıyor.


< Reina'nın kapısı nda ilginizi ilk çeken şey; çift taraflı park etmiş Mercedesler ve sinirli bodyguardlar oluyor. İçeri girerken üzeriniz aranıyor. Bunun nedeni olası bir El Kaide saldırısından çekinilmesi değil, Türk erkeklerinin silaha olan merakı. Geçmişten gelen 'at, avrat ve silah' tutkularından vazgeçemeyen Türk erkeklerinin çoğu silahla dolaşıyor ve onlara karşı dikkatli olunması gerekiyor.
 
< Müthiş bir manzaraya sahip olan Reina'da  her türlü içki bulunuyor. Mekanda eğlenen Türk erkekleri  Rus bodyguard' lara benziyor. Kadınlar ise sarışın, mini etekli, etine dolgun ve erkekleri tahrik etmek için mutlaka göğüs dekoltesii veriyor! Kadınlar dansöz gibi kıvırıyor. 

< Erkeklerse bir metronun içinde tek elleriyle demire tutunmuş bilinçsizce sağa sola sallanan tipler gibi.

< İnsanlar gece boyunca eğlenir gibi yapıp, aslında birbirini kesip sevgili arıyor. Reina' daki şişko erkeklerin yanlarındaki kadınlar için fahiş fiyatlara şampanya patlatması tam bir Ortadoğululuk göstergesi. 

< Türk  erkeklerinin hepsi birer John Travolta. Sık sık tuvalete gidip saçlarını ıslatıyorlar, gömleklerinin bir düğmesi açık dolaşıyorlar ve etrafa vurucu bakışlar atıyorlar. Bu halleriyle çok gülünçler.

< İstanbul öyle bir kent ki, her yer güvenli ama insanları güvenilir değil! Sokaklarda türbanlı hatta kara çarşaflı kadınlarla transeksüeller birlikte yürüyor. 

< Bazı restoranları New York'unkilerle  yarışacak düzeyde ama Ortaçağ'dan kalma karanlık köşeler de var.

Belliki İngiliz dostumuz İstanbul karşısında şaşkına dönmüş...Eşi benzeri bulunmayan bir çeşitlilik örneği İstanbul, çarpar adamı:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder