19 Kasım 2010 Cuma

Evcilleşmek?

Bu hafta sadece gözlem yaptım..Elle tutulur bir çalışmam yok. Akşam bir ara dışarıya çıkma tenezzülünde bulundum.


LAN?! Herkezmi sokakta? 
Napıyorsunuz? 
Yiyoruz! İçiyoruz! 
Peki..


Bakın bu arkadaşta yiyor..Hemde adabıyla..Aç gözlülük etmeden sadece yemesi gerektiği kadar..



Sevgili bitkim..Venus Sinek kapanı



Dionea muscipula  anavatanı yağmur ormanları, nitrojen ve fosfor açısından fakir topraklarda yetiştiğinden çareyi böcekleri ve araknidleri avlamakta bulan nadir ve güzel bir bitki..
Kapanların içerisinde bulunan minik tüycüklere bağlı bir iletim sistemine sahip.. Üzerine konan bir böcek tarafından saniyede 3 kere uyarılırsa küçük bir elektriksel sinyalle uyarılan kapan talihsiz böceğin üzerine kapanıyor.
Daha sonrada sindirime uğruyor. Soğanlı bir bitki ve evet hava soğuduğu için kış uykusuna yatması gerekiyor..Güzel bir yer hazırlayacağım balkonda kendisi için :)


Evcilleştirmek..



Tilki:
- Sen buralı değilsin, dedi, ne arıyorsun burada?
- İnsanları arıyorum, dedi küçük prens. "Evcilleştirmek" ne demek?

Tilki:
- İnsanların tüfekleri vardır, dedi. Hayvanları vururlar. Can sıkıcı bir
şeydir bu. Tavuk da yetiştirirler! İlgilendikleri tek şey budur. Sen tavuk mu
arıyorsun?


Yoo.. dedi küçük prens. Ben dost arıyorum. "Evcilleştirmek" ne demek?
- Artık herkesin unuttuğu bir şey, dedi tilki. "Bağlantı kurmak" demektir.
- Bağlantı kurmak mı?
- Öyle ya, dedi tilki. Sen daha benim gözümde yüz binlerce başka çocuktan
ayırt edilmeyen küçük bir çocuksun. Sana ihtiyacım da yok. Senin de bana
ihtiyacın yok. Ben de senin gözünde yüzbinlerce başka tilkiden ayırt edilmeyen
bir tilkiyim. Ama, sen beni evcilleştirirsen, birbirimize gerekli oluruz. Sen
benim için dünya yüzünde biricik olursun. Ben de senin için dünya yüzünde
biricik.
 

(Küçük prensten sevdiğim bir bölüm)

 Eğer bir gün evcil bir hayvanınız olursa... Ya siz yada o..İkinizden biri ölene kadar asla birbirinizi bırakmamanız gerekir..Onu sokağa bırakmak yada başkasına vermek, kalbini kırmanın ve öylece bırakıp gitmenin en kötü yoludur..
 O yüzden bir hayvanı yanınıza almadan önce iyice düşünmeniz gerekir..Laf olsun diye yapmayın bunu..
Sokaklar terkedilmiş ev hayvanı dolu..Sahipleri daha fazla bakamayacağı için sokağa salmışlar.. 
Varsa yanınızda bir hayvanınız, sevin onu bırakmayın..Çünkü günün birinde siz istemesenizde ayrılmak zorunda kalabilirsiniz..

Benim evcil hayvanıma ne mi oldu? Onuda başka bir yazıda anlatırım size..

 

2 yorum:

  1. çok seviyorum hayvanları.ve onlar için insanlara üzüldüğümden daha fazla üzülüyorum çünkü ağızları dilleri yok ki dertlerini anlatsınlar.bi de muz cumhuriyeti güzel vatanımda hayvana saldırının bi cezası bile yok...artık hayvan kelimesini hakaret olarak kullananlara kızıyorum.bir kedim olsun istiyorum,ama tüm gün dışarda olucağımız için onu evde nasıl bırakırım bilmiyorum...işte böyle..

    YanıtlaSil
  2. Ev hayvanımı kaybettıkten sonra tekrar bı hayvan almaya cok korkar oldum..Yaslanmayan ölmeyen bi hayvan istiyorum..Ve hayvanlar ınsanlardan cok daha duyarlı gozukuyor gozume..Kıyamam ben hıc bırıne hepsi benim olsun isterim:))

    YanıtlaSil